Milli Edebiyat topluluğunun romancıları arasında yer alan isimlerden biri olan Refik Halit Karay, ilk olarak Fecr-i Âtî'nin içinde yer almış sonradan Milli Edebiyat topluluğuna geçmiştir. Galatasaray'da eğitim gördüğü yıllardan itibaren edebiyata meraklı isimlerden biri olan Refik Halit, klasik edebiyata ve Tanzimat edebiyatına fazla ilgi duymamış tamamıyla batılı kaynaklardan beslenmiştir. İlk olarak küçük nesirleriyle tanınmaya başlayan Refik Halit, daha sonra roman, hikaye ve fıkra türlerinde yazmaya başladı.

Milli Mücadele yıllarındayken Milli mücadelenin aleyhine yazmış olduğu yazılardan dolayı Yüzellilikler listesine alınan Refik Halit, 9 Ekim 1922'de Türkiye'den ayrılarak Beyrut'a yerleşti. Bu dönemde memleket hasreti çekmiş ve Cumhuriyet inkılaplarını destekleyen yazılar yazmıştır. Hatay'ın Türkiye sınırlarına katılması için orada bulunan Türk gençlerini teşvik etmiş, bu yaptığı çalışmaları nedeniyle Refik Halit için özel af çıkarılması söz konusu olmuştur. Yüzellikler hakkında çıkarılan af konunun yürürlüğe girmesiyle on altı yıllık sürgünü son bulmuştur.
Türk edebiyatının başarılı egzotik romanlarını kalem alan Refik Halit, gözlem yapma yeteneği sayesinde başarılı tasvirler yapmış, kişilerin düşük yönlerini görerek (kurnaz, menfaatçi insanları vb.) bunları mizahi bir dille kaleme almıştır. Yazılarını da mizahi bir üslupla yazan sanatçı Kirpi takma adını kullanmış, eserlerinde yer yer alaycı yer yer küçültücü bir dil kullanarak harp zenginleri, mirasyedi ve alafranga tipleri hicvetmiştir. (Mizahi yazılarında ayrıca Kirpi-i Nâtüvan, Aydede, Mübeccel Halid, Rehak, Vakanüvis takma adlarını da kullanmıştır.)
Hikaye, roman, fıkra, deneme, tiyatro gibi farklı türlerde eserler kaleme alan yazar, Aydede adlı bir mizah dergisi yayımlamıştır. Sabah, Peyam, Tasvir-i Efkar, Kalem, Resimli Kitab, Servet-i Fünûn gibi gazete ve dergilerde yazılarını yayımlatan Refik Halit, günlük olaylardan hareketle yazdığı eserlerle yaşadığı dönemin tarihine ışık tutmaktadır.
Hikayelerinde Maupassant tarzını benimseyen Refik Halit, 1928'de latin harflerinin kabulünü ve onu takip eden 'öz Türkçe' hareketini benimsemiştir.
Eserleri;
- Memleket Hikayeleri (Hikaye)
- Gurbet Hikayeleri (Hikaye)
- İstanbul'un İçyüzü (İlk Romanı)
- Yezid'in Kızı (Roman)
- Çete (Roman)
- Sürgün (Roman) (Osmanlı hanedanına mensup olan kişilerin sürgünde çektikleri sıkıntılar anlatılmaktadır.)
- Anahtar (Roman)
- Nilgün (Roman)
- İki Cisimli Kadın (Roman) (Bir kadının iki farklı coğrafyada iki farklı ruhu taşımasını anlattığı fantastik eseri)
- Bu Bizim Hayatımız (Roman)
- Yer Altında Dünya Var (Roman)
- Dişi Örümcek (Roman)
- Bugünün Saraylısı (Roman)
- Kadınlar Tekkesi (Roman)
- Dört Yapraklı Yonca (Roman)
- Karlı Dağdaki Ateş (Roman)
- Yerini Seven Fidan (Roman)
- Yüzen Bahçe (Roman)
- 2000 Yılın Sevgilisi (Roman)
- Sonucu Kadeh (Roman)
- Deli (Tiyatro)
- Minelbab İlelmihrab (Anı)
- Bir Ömür Boyunca (Anı)
- Bir İçim Su (Anı)
- Bir Avuç Saçma (Anı)
- İlk Adım (Fıkra)
- Makyajlı Kadın (Fıkra)
- Tanrıya Şikayet (Fıkra)
- Üç Nesil Üç Hayat (Fıkra)
- Sakın Aldanma, İnanma, Kanma (Mizah, Hiciv)
- Kirpinin Dedikleri (Mizah, Hiciv Yazıları)
- Ago Paşa'nın Hatıratı (Mizah)
- Tanıdıklarım (Mizah)
- Ay Peşinde (Mizah)
- Guguklu Saat (Mizah)
Yorumlar
Yorum Gönder