Milli Edebiyat Topuluğu içerisinde yer almış olan Türk edebiyatının kadın yazarlarından biri olan Halide Edip Adıvar, dönemin tanınmış romancılarından biridir. Rıza Tevfik'ten edebiyat, Şükrü Efendi'den Arapça ve Salih Zeki'den matematik dersleri alan Halide Edip, ilk evliliğini öğretmeni Salih Zeki ile (1911'e kadar) yapmıştır.

1917 yılında ikinci evliliğini Adnan Adıvar'la yapan Halide Edip, bu dönemde meydana gelen Balkan Savaşları sonrası sanat anlayışında değişiklikler meydana gelmeye başlamış, topluma yönelmiştir. 15 Mayıs 1919 yılında İzmir'in işgal edilmesi üzerine Üsküdar, Fatih ve Sultan Ahmet mitinglerine konuşmacı olarak katılan Halide Edip, Milli Mücadele'nin yanında yer almıştır. Ordu içindeki çalışmalarından dolayı önce onbaşılık, sonra başçavuşluk rütbesi almıştır. Hâkimiyet-i Milliye'de Milli Mücadele'yi savunan yazılar yazmış, romanlarını konularını Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı üzerine kurmuştur. Türkçülük düşüncesi ve Yeni Turan anlayışıyla yazmış olduğu Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye adlı romanları konusunu Milli Mücadele'den alır. Yazarın bütün romanlarındaki başkahramanlar, canlı ve güçlü karakterler olmasının yanı sıra yazarın karakterinden benzer özellikler taşımaktadır.
Halide Edip'in eserleri üç konu üzerine kuruludur: Kadın konusu, Milli Mücadele, toplum. Bu temeller üzerinde eserlerini oluşturmuştur. Amerika'da ve Hindistan'da Türkiye hakkında konferanslar vermiş sonrasında bunları kitap haline getirmiştir.
Halide Edip'in en çok okunan romanlarından biri olan Sinekli Bakkal, töre romanı özelliği göstermesinin yanı sıra II.Abdülhamid devrinin sosyal çevresini, insan ilişkilerini yansıtması açısından önemlidir. Eserde Doğu ile Batı'nın birbiriyle karşılaştırılması yapılmıştır. Ateşten Gömlek(Bu adı bulan Yakup Kadri'dir. Adıvar'la yakın dost olan Yakup Kadri ona bu adla Milli Mücadele'yi anlatan bir roman yazacağını söylemiş ama Halide Edip bu ismi çok beğendiği için kendi yazmış olduğu romana bu adı vermiştir.) ve Vurun Kahpeye romanlarında mutlu son olmaması okuyucular tarafından tepki ile karşılanmış, hatta Vurun Kahpeye adlı eserinin sonunda ülkesine bağlı olan Aliye'nin linç edilmesi üzerine okuyucularından biri Halide Edip'e mektup yazmış ve onun vatanına olan bağlılığının mükafatının bu olmadığını söylemiştir.
Halide Edip eserlerinde kullandığı dil ve üslup açısından döneminde oldukça fazla eleştirilmiştir. Üslup onun eserlerinde ikinci plandadır. Dil bilgisi kurallarına önem vermeyen sanatçının eserlerinde Arapça-Farsça tamlamalar kullanılmamaya çalışılmış ve mümkün olduğunca konuşma diline yakın olması için çaba gösterilmiştir. Halide Edip son dönemlerinde yazmış olduğu eserlerinde aceleye getirilmişlik ve zayıf bir kurgu görülmektedir. Sanatçını eserleri batı dillerine çevrilmiştir.
Eserleri;
- Seviye Tâlib (Roman)
- Handan (Roman)
- Yeni Turan (Roman)
- Mev'ûd Hüküm (Roman)
- Son Eseri (Roman)
- Ateşten Gömlek (Roman)
- Raik'in Annesi (Roman)
- Kalp Ağrısı (Roman)
- Vurun Kahpeye (Roman)
- Zeyno'nu Oğlu (Roman)
- Sinekli Bakkal (Roman)
- Yol Palas Cinayeti (Roman)
- Tatarcık (Roman)
- Sonsuz Panayır (Roman)
- Döner Ayna (Roman)
- Âkile Hanım Sokağı (Roman)
- Hayat Parçaları (Roman)
- Sevda Sokağı Komedisi (Roman)
- Çaresaz (Roman)
- Kerim Usta'nın Oğlu (Roman)
- Heyûlâ (Roman)
- Harap Mâbetler (Hikaye)
- Dağa Çıkan Kurt (Hikaye)
- İzmir'den Bursa'ya (Hikaye)
- Kubbede Kalan Hoş Seda (Hikaye)
- Kenan Çobanları (Tiyatro)
- Maske ve Ruh (Tiyatro)
- Mor Salkımlı Ev (Anı)
- Türk'ün Ateşle İmtihanı (Anı)
- Türkiye'de Şark, Garp, Amerika Tesirleri
- Inside India (Hindistan izlenimleri)
- Conflict of East and West in Turkey (Hindistan'daki konferansları)
- Turkey Face West (Amerika'daki Konferansları)
Yorumlar
Yorum Gönder