Servet-i Fünûn'un edebiyatta etkin olduğu yıllarda bu topluluğun içinde yer almayan isimlerden biri de Mehmet Emin Yurdakul'dur. Servet-i Fünûn'un "sanat için sanat" anlayışının tersine bu dönemde Mehmet Emin, "toplum için sanat" anlayışını benimsemiş ve bu yolda sanatını ilerletmiştir.
Servet-i Fünûn'un bireysel konulara ağırlık verdiği, Batı edebiyatının hayal dünyasından benzetmelerinden etkilendiği ve Osmanlıcanın, aruz ölçüsünün benimsendiği bu dönemde; Mehmet Emin sosyal konulara yönelmiş, konuşma dilini kullanmış ve hece ölçüsüyle şiirlerini yazmıştır. Halkın benimseyebileceği, halk edebiyatından izler taşıyan, Türkçenin edebiyat dili olduğu bir edebiyat oluşturmayı amaçlamıştır ama II.Abdülhamid döneminde sadece Türkçülüğü temel alan bir edebiyat anlayışı oluşturmak çok da mümkün değildi. (Bu dönemde devlet politikası Osmanlıcılık ve İslamcılık fikir hareketleri yönündeydi.)
1897 yılındaki Osmanlı-Yunan Harbi nedeniyle doğan milli ortam Mehmet Emin'in istediği gibi milli bir edebiyat ortamının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Mehmet Emin, Anadolu'dan Bir Ses(Cenge Giderken) şiirini yayımladı. Bu şiiri oldukça ilgi gördü ve daha sonrada milli görüş çerçevesindeki şiirlerini yayımladı. Bu dönemin sanat çevresinin tartışma konusu olan Osmalıca-Türkçe, aruz-hece ölçüsü tartışmalarında Rıza Tevfik gibi Mehmet Emin'de Türkçeyi ve hece ölçüsünü savunmuştur. (Çocuk Dergisi adlı dergide çıkan Osmanlıca-Türkçe tartışmaları bunun en şiddetlisidir. Bu tartışmanın sonunda dergi kapatılmıştır.)
İlk şiirlerinden itibaren sosyal fayda amacı güden halk edebiyatında etkilenip konuşma diliyle şiirlerini yazan şair, Türk milliyetçiliğinin oluşmasını amaçlamıştır. (Osmanlı bu dönemde dağılmanın eşiğindeydi, içinde barındırdığı milletler isyan ediyordu ve bu nedenle Mehmet Emin, Türk milliyetçiliğini savunmuştur.) Edebiyatı "güzellik için olmakla birlikte iyilik içindir de" şeklinde tanımlamıştır.
Sanatçı şiirlerinde hece ölçüsünü benimsemekle birlikte nazım şekillerini halk edebiyatından kullanmaz. Batı edebiyatından alınan sone ve serbest müstezadı tercih etmiştir. Şiirlerinde kullandığı didaktik dil nedeniyle hayal gücünden yoksunluk göze çarpar. Eserlerinde halkın sorunlarını, dertlerini ve acıların dile getiren sanatçı bunu yaparken Türkçülük, milliyetçilik, halkçılık düşünce akımlarının etkisinde kalmış, milli bir edebiyatın oluşmasının temellerini atmıştır. Milli Edebiyat'ın kurucusu kabul edilir.
- Cemaleddin Efgânî'nin fikirlerinden etkilenmiştir. (İslam fikir adamı)
- 17 Aralık 1914'te Türk Ocağı'nda 'Türklerin ilk büyük milli şairi' adı altında Mehmet Emin için tören düzenlendi.
- Milli Mücadele yıllarında halka moral vermiş, mücadeleyi savunan yazılar yazmış, konuşmalar yapmıştır.
- Türk Sazı (Şiir)
- Türkçe Şiirler (Şiir)
- Ey Türk Uyan (Şiir)
- Tan Sesleri (Şiir)
- Ordunun Destanı (Şiir)
- Dicle Önünde (Şiir)
- Hastabakıcı Hanımlar (Şiir)
- Zafer Yolunda (Şiir)
- Turan' Doğru (Şiir)
- İsyan ve Dua (Şiir)
- Aydın Kızları (Şiir)
- Mustafa Kemal (Nazım-nesir karışık)
- Ankara (Şiir)
- Türk'ün Hukuku (Nesir)
- Dante'ye (Nesir)
- Fazilet ve Asalet (Nesir)
- Halk Hükümeti-Halkçılık (Nesir)
- Kral Corc'a (Nesir)
Yorumlar
Yorum Gönder