Tanzimat edebiyatının ikinci dönem sanatçılarından olan Recaizade Mahmut Ekrem, dönemin edebiyat anlayışına yön vermiş önemli isimlerinden biridir. Dönemin sosyal-politik şartlarına bağlı olarak Tanzimat birinci dönemindeki "toplum için sanat" ve "sosyal fayda" anlayışı terk edilmiş ve eserlerde "sanat için sanat" anlayışı, estetik değer kaygısı ön plana çıkmaya başlamıştır. Recaizade Mahmut Ekrem, bu konuda öncülük etmiş ve güzel olan her şeyin sanatın konusu olabileceğini söylemiştir. Güzellin gerçeğe uygun olarak betimlenmesi gerektiğini savunmuştur.
Eski şiirde olduğu gibi sadece sanat kaygısı içerisinde eserlerini yazmalarının nedeni II. Abdülhamid döneminde sosyal konularda çalışmalar yapılmasının zor olduğu siyasi şartlarda yaşamalarıdır. Bunun için devrin sanatçılarında içe kapanık, melankolik tavırlar eserlerinde sergilerler.
Recaizede Ekrem'e göre şiirin tek amacı güzelliktir ve bu güzellik gerçeğe uygun olmalıdır. Şiirlerinde aşk, tabiat ve insan ele alınır. Şiirde dil ve üsluba önem verir ve şiirin konuşma dilinden ayrı olması gerektiğini savunur. Aynı zamanda şiirle ilgili tartışmalar yapmış ve görüşlerini makalelerinde açıklamıştır. Hasan Asaf'ın bir şiirinde geçen "Abes-Muktebes" kelimelerinden dolayı Ekrem'in, Muallim Naci ile yapmış olduğu kafiye göz için midir, yoksa kulak için midir tartışmasında kulak için olduğunu savunmuş ve bu tartışmayı kazanmıştır. Bu tartışmanın sonucu olarak Türk edebiyatının Batı'ya dönük bir yöne girdiği kesinleşmiştir.
Sanatçının tek romanı olan ve aynı zamanda Türk edebiyatının ilk realist romanı olma özelliğine sahip olan Araba Sevdası adlı romanı yanlış batılılaşma konusunu ele alır. Romanda konu ve karakter yerli ve gerçeğe uygundur. Ekrem, hikaye ve romanlarında realizmi benimsemiştir.
Ekrem'in tiyatrolarında doğal bir dil kullanılmıştır. Yazar "milli piyes" anlayışına sahiptir. Eserlerindeki karakterlerin milli bir kimliğe sahip olmasını ister. "Çok Bilen Çok Yanılır" adlı tiyatro eserinde modern tiyatro özelliklerini başarıyla uygulamış ve Tanzimat Devri'nin en iyi tiyatro yazarlarından biri olmuştur.
Recaizade Mahmud Ekrem, Servet-i Fünûn edebiyatının oluşumuna öncülük etmiş, şiiri kuramsal açıdan ele almıştır. Talîm-i Edebiyyat, Zemzeme III, Takdir-i Elhân, Pejmürde, Takrizât gibi makalelerinde şiir hakkındaki görüşlerini etraflıca açıklamış ve Tanzimat şiirinin önemli kuramcılarından biri olmuştur ama bu görüşlerini uygulamada yeteri kadar iyi bir sanatçı değildir.
Eserleri:
- Araba Sevdası (Roman)
- Şemsa (Hikaye)
- Muhsin Bey (Hikaye)
- Saime (Hikaye)
- Nağme-i Seher (Şiir) (İlk şiir kitabı)
- Yadigar-ı Şebâb
- Zemzeme I, II, III (Şiir)
- Pejmürde (Şiir)
- Tefekkür (Şiir)
- Nijad Ekrem (Şiir)
- Nefrîn (Şiir)
- Afife Anjelik (Tiyatro)
- Atala (Tiyato)
- Çok Bilen Çok Yanılır (Tiyatro)
- Vuslat (Tiyatro)
- Talim-i Edebiyat (Eleştiri)
- Takdir- Elhân (Eleştiri)
Yorumlar
Yorum Gönder