Türk Edebiyatında Muallim Naci

        

       Türk edebiyatının Batı'yı örnek aldığı bir dönemde eski edebiyatı savunmuş ve eski edebiyat taraftarlarının lideri konumunda görülmüştür. Eski-yeni edebiyat tartışmalarına girmiş ve Recaizade Mahmut Ekrem ile yapmış olduğu kafiye göz için mi, kulak için mi tartışmasında göz için kafiyeyi savunmuştur. Bu tartışma onu yeniliğe  kapalı göstermiştir. 

       Eski nazım tekniklerini iyi bilen ve aruzu başarıyla uygulayan Muallim Naci, tasavvuf kültürüne sahiptir. Muallim Naci'nin batı edebiyatını benimseyememesinin nedenleri arasında aydın bir aileye mensup olmaması, İstanbul'daki aydınlarının yakınında bulunmaması, Fransızcayı geç öğrenmesi sayılabilir. Batı edebiyatıyla erken temasa geçememesinden dolayı eski edebiyat saflarında kalan Naci, Fransız edebiyatını tanıdıktan sonra Batı edebiyatının değerini anlamıştır. Batı edebiyatını örnek alan eserler yazdığı halde tam anlamıyla bu yöne girememiştir.

       Eski şiir tarzında yazdığı eserlerinde 'Mesud-ı Harabati' mahlasını kullanmıştır. 

       Eserleri;
  • Ateşpare (Şiir)
  • Şerâre (Şiir)
  • Füruzan (Şiir)
  • Ömer'in Çocukluğu (Anı)
  • Demdeme (Eleştiri) (R. M. Ekrem'le yaptığı kafiye tartışmasında ona cevap verir.)
  • Heder (Tiyatro)
  • Lügat-ı Naci (Sözlük)
  • Islahat-ı Edebiyye (Araştırma) 

Yorumlar