Türk Edebiyatında Ziya Paşa

        


           Tanzimat dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Ziya Paşa'nın da Şinasi gibi eserleri sanatsal değerinden çok düşünceleri ile bu döneme damgasını vurmuştur. Ziya Paşa ilk olarak Mustafa Reşit Paşa'nın dikkatini çekip saraya katip olarak alındıktan sonra buradaki görevi sırasında Fransızca öğrenmeye  başlar. Fransız edebiyatına olan ilgisi de böylece başlamış olur.

          Ziya Paşa bu dönemlerde şiirle uğraşıyor, padişah ve Reşit Paşa için kasideler yazıyordu. Terci-i bend ve terkib-i bendlerle asıl şöhretini kazanmaya başladı. Saraydaki görevi sırasında Fuad ve Ali paşaların politikalarını beğenmediği için Abdülaziz'i onlara karşı doldurur ve böylece onların düşmanlığını kazanır. Bu nedenle saraydan uzaklaştırılır. 

          1867'de Mustafa Fazıl Paşa'nın davetiyle Paris'e kaçtı ve daha sonra 1868'de Londra'da Namık Kemal ile birlikte Hürriyet gazetesini çıkardı. 1870'te Hürriyet'i tek başına çıkarmaya devam ederken en çok bilinen eseri olan terkib-i bend'ini yayınladı.

          Ziya Paşa dönemin devlet büyüklerini eleştirmesiyle ünlüdür. Kendisi de devlet kademelerinde görev yapmış olması ve zamanında bazı kişiler tarafından saraydan uzaklaştırılmış olması nedeniyle bu kişileri hicvetmiş ve kendince bu kişilerin yanlış politikalarını ağır bir şekilde eleştirmiştir.

           Ziya Paşa eserlerinde bir yandan divan edebiyatının etkisinde bir yandan ise Batı etkisindeki edebiyatın etkisindedir. Bu ikilem yayınladığı eser ve makalelerinde sıkça görülür. 1868 yılında yayımladığı Şiir ve İnşa makalesinde yeni edebiyatımızı ve halk edebiyatını överken, 1874'te yayımlamış olduğu üç ciltlik Harabat adlı antolojisinin ön sözünde hece veznini 'eşek anırması' olarak niteler ve eski şiiri över. Bunun üzerine Namık Kemal'in eleştirilerine hedef olur. Tahrib-i Harabat, Takib eserlerinde Namık Kemal, Ziya Paşa'nın bu tutarsızlığını ağır bir şekilde eleştirir. 

       Ziya Paşa'nın batılı anlamdaki tavrını şiirlerinde görmek mümkündür. Sosyal anlamda Tanzimat'la bilikte gelmiş olan hürriyet, adalet gibi kavramlar; bireysel açıdan ise ahlak unsurları eserlerinin başlıca dayanağıdır. 

         Ziya Paşa hayattayken şiirlerini kitap halinde yayımlamamıştır. Ölümünden sonra damadı Hamdi Paşa tarafından derlenip yayımlanmıştır. Eserleri lirizm, düşünce ve sanat gücü açısından Şinasi'nin üzerinde olsa da Türk edebiyatının batılı anlamda nitelik kazanmasında onun kadar tesirli olamamıştır. Bunun nedeni olarak divan edebiyatını tam olarak bırakmamış olması gösterilebilir. Şiirlerinde divan mazmunlarından, divan şiirinin hayal dünyasından sık sık yararlanır. Şiirlerinde 18.yy dil ve üslup özellikleri bulunur. Bu nedenle batılı edebiyatın tam bir temsilcisi olarak görülemez.

            Ziya Paşa, Encümen-i Şuara'da yer alan isimlerden biridir. Eserlerinde fikri yönü ağır basar. 

            Nükteli söz söyleme konusunda başarılıdır. Bazı beyitleri atasözü değeri görmüştür. 
  
            Romantizm akımı etkisindedir.

            Eserleri:
  • Eş'ar-ı Ziya (Şiirleri, Ölümünden sonra yayımlandı.)
  • Şiir ve İnşa (Makale)
  • Harabat Ön Sözü (Makale)
  • Harabat (Antoloji)
  • Defter-i Amal (Anı)
  • Zafernâme (Eleştiri, Ali Paşa'yı eleştirir.)
  • Rüya (Eleştiri, Ali Paşa'nın politikalarını eleştirir.)
  • Veraset-i Saltanat-ı Seniyye (Eleştiri)
  • Veraset Mektupları (Eleştiri)
  • Engizisyon Tarihi (Çeviri)
  • Emile (Çeviri)






Yorumlar